Endüstri Meslek Liselerinin kapatılmasının mantıki izahı yok! | Saadet Partisi
 
   

Endüstri Meslek Liselerinin kapatılmasının mantıki izahı yok!

04.9.2020

Endüstri Meslek Liselerinin kapatılmasının mantıki izahı yok!

Yetişmiş insan gücü bir ülkenin “beşeri sermaye” denilen en kıymetli varlığıdır. Biz, son zamanlarda büyük ekonomik ve sosyal fedakarlıklarla yetiştirdiğimiz bu “beşeri sermaye”mizi maalesef kaybediyoruz. gelişmiş, istikrarlı, ve güvenlikli bir sisteme sahip ülkelere kaptırıyoruz. Gittikleri ülkelerin ekonomik, sosyal ve siyasi istikrarlı yapısının cazibesine kapılanlar bir daha ülkeye dönüş de yapmamaktadır.

 

Nüfus bakımından ülkemizin uluslararası konumunu ortaya koyacak iki önemli veriyi sizinle paylaşmak istiyorum. Her şeyden önce Türkiye’nin işgücünün yetişmişlik düzeyi ve ülkemizdeki çocuk yani (0-17 yaş) grubunun toplam nüfus içindeki oranları bize bu bilgiyi taktim etmektedirler.

 

Normal şartlar içerisinde baktığımız zaman, ülkeler arasında G. Amerika ülkesi Şili ile aynı düzeyde yüzde 40’lara varan temel yeteneklere sahip olmayan bir nüfus oranına sahip bulunmaktayız. Ama özellikle gelecekte başka Ülkerlerde ki nüfus daralmasına paralel bir tarzda Türkiye’de ki (0-17 yaş) grubunun da Avrupa ülkeleri içerisinde birinci olarak en yüksek düzeyde olduğu bir ülkeyiz.

 

Bu bize şunu göstermektedir ki; Türk siyasetine özellikle 0-17 yaş grubuna sahip olan çocukların yetiştirilmesi konusunda Türk siyasetine çok büyük sorumluluklar yüklemektedir. Tarım, sanayi ve tüm sektörlerde iş gücünün kalitesinin yükseltilmesi, yeni neslin yeni çağa, öz değerlerini muhafaza ederek hazırlanması, ülkelerarası rekabette öne geçebilecek kalifiye bir beşeri sermaye oluşturulması vb. gibi sorumluluklardır bunlar.

Soruyorum, Endüstri Meslek Liselerinin kapatılmasının mantıki izahını yapabilecek bir tek aklı başında insanımız var mı? Olduğunu sanmıyorum. Endüstri Meslek Liselerinin sayılarının en kısa zamanda ve yaygın şekilde mutlaka artırılması gerekmektedir. Hatta bunlara Tarım Meslek Liseleri de ilave edilmelidir. Sanayi – Üniversite işbirliği ile yüksek öğretimde alan çalışmalı eleman yetiştirilmesi hedeflenmelidir. Genç neslin, çağın icaplarına göre yetiştirilmemesi halinde gelecekte çok büyük maliyetlerle karşılaşacağımız muhakkaktır.

 

Biz, son zamanlarda büyük ekonomik ve sosyal fedakarlıklarla yetiştirdiğimiz “beşeri sermaye”mizi; gelişmiş, istikrarlı ve güvenlikli bir sisteme sahip ülkelere kaptırıyoruz.

Yeni neslin yeni çağa, öz değerlerini muhafaza ederek hazırlanması, ülkelerarası rekabette öne geçebilmesi için kalifiyeli bir beşeri sermaye oluşturulmalıdır.